Mehmet Rauf'un "Eylül"den sonraki en güçlü romanı "Karanfil ve Yasemin" adını taşır. Bu roman yer yer çok ustaca yapılmış ruh ve çevre tahlillerini, insanların iç dünyalarını kemiren duyguları sergilemesine rağmen hak ettiği üne kavuşamamıştır. Hikâye ve tiyatro dallarında da sayıca hayli kabarık eser meydana getirmişse de bunlar, zayıf eserlerdir.
1. ve 2. sorular parçaya göre cevaplandırılacaktır.
1. Bu parçadan Mehmet Rauf için aşağıdakiler-den hangisi söylenemez?
A)Roman türünde daha başarılı eserler verdiği
B) Eylül romanının en başarılı eseri olduğu
C)Tiyatro ve hikâye türünde çok az eser verdiği
D) Başarılı ruh ve çevre tahlilleri yaptığı
2. Parçaya göre yazar, hangi durumdan yakınmaktadır?
A)Karanfil ve Yasemin'in ilgi görmemesinden
B) Mehmet Rauf'un çok az roman yazmasından
C)Mehmet Rauf'un tiyatrolarının başarısızlığından
D) Mehmet Rauf'un eserlerine titizlik göstermemesinden
3. Ne yazdan umut var, artık ne güzden,
Ne bekliyorum ben bu boş gündüzden?
Ahmet Kutsi Tecer Bu dizelerde, aşağıdaki duygulardan hangisine yer verilmemiştir?
A) Karamsarlık B) Sitem
C) Kaygı D) Ümitsizlik
4. Bir şair vardır ki, içinde yaşadığı devrin bütün ruhunu şiirine doldurur ve elinde tuttuğu bu elmas bardağın aynasını çepeçevre vuran çevresinin özel ve gölgeli yüzünü gelecek asırlardan öteye taptaze ve dinç pırıltılar halinde aksettirir. Bu, elbette, büyük bir şairdir. Fakat bundan daha büyük bir şair vardır ki, içinde bulunduğu devri de aşar, zamanın dar cetvellerini kırarak varlığın asıl cevherini bulur. Bu iki türlü şairden birincisine örnek Nedîm, ikincisi ise Yunus Emre'dir.
Yazar paragrafta şairleri hangi yönden karşılaştırmaktadır?
A)Sanatının zamanı asmasıyla
B) Şiirlere kattığı ruhla
C) Şiirlerini topluma okutmasıyla D)Şiirlerinin anlaşılır olmasıyla
5. Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın
ilk cümlesi olabilir?
A) Afrika'da belki olabilir bu, bizde olamaz.
B) Belki duygularım güçlü olmadığındandır.
C) Ancak sevmediğim yazarları da okurum.
D) Kusursuzu arayan yalnız kalır.
6. Aslında sözcüklerden yapılan ve adına şiir deni
len şey, bizi kuru mantığın ve fayda fikrinin esas
alındığı bilincin katı dünyasından kurtarır ve ma
sal ülkesinin ölümsüz dünyasına götürür.
Yukarıdaki parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A)Şiir, insanı farklı dünyalara götürür.
B) Şiir, masal ülkesine sürükler. C)Şiir, insanın kendi aynasıdır.
D) Şiir, bizi kuru mantıktan kurtarır.
7. Bir insan kadar bir kültür için de kaç geceler ve gündüzlerin, kaç hicranlı ve sevinçli zamanların, kaç tarih ve medeniyet belgesi yadigârların kaybolması kadar acı ne olabilir? Bu paragrafta aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A)Pek çok tarihi eserin yok olmasına
B) Kültür miraslarımızın kayboluşuna
C)Kültürün insan kadar değerli olduğuna
D) İnsan ve kültüre emekler verildiğine
8.Bütün çocukların anne-babalarıyla, öğretmenle
riyle, arkadaşlarıyla, kardeşleriyle, hatta kendile
riyle problemleri olur. Bu problemler onların acı
çekmelerine, hayal kırıklığına uğramalarına ve
hayatlarından bezmelerine neden olur. Bu tür
problemlerinin çözümü için yardım alan çocuk
lar...
Yukarıdaki paragraf aşağıdaki cümlelerin hangisiyle devam ettirilebilir?
A)Problemlerinden hemen kurtulurlar.
B) Duygusal problemler yaşarlar.
C)Kendine güvenen kişilikler oluştururlar.
D) Acılarının bir an önce geçmesini beklerler.
9.
Niye geldin 47 senesi? Sanki geçen yıldan memnun muyduk? Uzak düştük bütün ahbaplardan, Ne ısındık, ne doyduk
Dörtlüğe göre şair için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Şikâyetçi
B) Çaresiz
C) Tedbirli
D) Üzgün
10. Huzur hiçbir gürültünün, sıkıntının ya da zorluğun bulunmadığı yer demek değildir. Huzur, bütün bunların içinde bile yüreğimizin sükûn bula-bilmesidir. Huzurun gerçek anlamı budur.
Yukarıdaki paragrafta vurgulanan düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A)İnsanlar zorlukları aşarsa huzuru bulabilir.
B) Huzur, zorluklarda bile mutluluğu görmektir.
C)Huzur, insan kalbinin sevgiyi yakalamasıdır.
D) Huzur sıkıntının bulunması demektir.
11. Türk sineması artık belli bir seviyeye erişmiş, sinemamızın patronları, kendi şahsi menfaatlerini ikinci plana atarak, halkın sinema zevklerine önem vermeye mi başlamışlar. Şüphesiz hayır!
Yukarıdaki paragrafta hangi anlatım tekniğinden yararlanılmıştır?
A)Öykülemeli Anlatım
B) Açıklamalı Anlatım
C) Betimlemen Anlatım D)Tartışmalı Anlatım
12. Malatya'da yaşayan Feridun; yıllardır insanlarla
konuşmuyor, insanların elinden hiçbir şey almı
yor, insanların verdiği hiçbir şeyi yemiyor. 18 ya
şını doldurduğu için yetiştirme yurdundan da
atılmış.
Yukarıda sözü edilen kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A)Terk edilmiş biridir.
B) insanlara güvenmemektedir.
C)Dostluk kurmayı seven birisidir.
D) Hayata küsmüştür.
13. Gençlerimizin kendilerini ifadede zorlandığından hepimiz şikâyetçiyiz; bu doğru ama onlara hangi nazım yahut nesir örneğini öğrettik ki cümlelerinin ağırlıklı olmasını isteyelim?.. Sözlü veya yazılı fark etmez kendini düzgün ifade etmenin yolu okumaktan geçer. Peki biz onlara hangi klasikleri, hangi seçkin yazarların eserlerini okuttuk ki ifadelerinde cevap arıyoruz.
Yukarıdaki parçanın ana düşüncesi hangisidir?
A)Gençlerin iyi yetişmemesinde büyükler de suçludur.
B) Gençlere iyi yazı örneklerini veremek gerekir.
C) Gençlerin seçkin yazarları okuması gerekir.
D)Okumak kendini ifade etmenin tek yoludur.
14. Belki on yaşındaydım, belki on bir. Köyümüze yeni açılan ilkokula devam etmeye başladım. Sınıfa daha ilk girişte gözlerinin içi gülen birisiyle karşılaştım. Bu bizi eğitecek öğretmenimizmiş, biraz sonra anladım. Günler geçiyor onun hâl ve hareketleri beni büyülüyordu. Kısa zamanda artık onun gibi konuşan, onun gibi oturup kalkan biri olmuştum. İnsanlara kızılmayacağım, kusurların yüze vurulmayacağını ben hep ondan öğrendim.
Bu parçanın bütününde yazar neden söz etmektedir?
A)İlkokul öğretmeninin onu çok sevdiğinden
B) Öğretmenlerine karşı saygı duyduğundan
C)Köy öğretmenlerinin sevecen olduğundan
D) Bize her şeyi öğretenin öğretmenler olduğundan
15. "Türk Bahçesi" diyebileceğimiz bahçelerde, uçsuz bucaksız dağların ve bozkırların hatırasını yaşatan bir estetik hakimdi. Evlerde göçebe çadırlarının hatırasının yaşatılması gibi. Geleneksel Türk evleriyle göçebe çadırı arasındaki benzerlikler, birçok araştırmacı tarafından açık bir şekilde ortaya konulmuştur.
Parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A)Açıklayıcı anlatım yapılmıştır.
B) Benzetmeden yararlanılmıştır.
C)Öyküleyici bir anlatım kullanılmıştır.
D) Değerlendirme yapılmıştır.
16. 1. Islanmamak için genişçe bir çınarın altına sığındım.
2. Sabah kalktığımda hava oldukça güzeldi.
3. Baktım, ıslanmamak mümkün değil; gelen ilk otobüse bindim.
4. Zar zor kendimi bir lokantaya attım; bir çorba istedim.
5. Ancak öğleden sonra yağmur olanca şiddetiyle bastırdı.
6. Beni gideceğim yerin uzakça bir yerinde indirdi.
Yukarıdakilerden anlamlı bir paragraf oluşturulduğunda sıralama nasıl olur?
A)2-5-3-1-6-4
B) 2-5-1-3-6-4
C)2-3-5-1-6-4
D) 2-5-3-1-4-6
Aşağıda çok güzel bahçe, çalıkuşlarının çılgın nağmelerinin aksettiği berrak göğün altında sabahın bütün albenisiyle parlıyor. Ilık, nefis ve aynı zamanda hayat verici bir hava teneffüs ediliyor. Kaba yapraklı büyük portakal ağaçları siyahımsı mavi renkteki gölgelerini yayıyor ve toprağı çiçekleriyle süslüyorlar. Bu gece bahçede yatmış olan bütün kervansaray halkı neşe içinde uyanıyor. Onlar da bizim gibi ancak güneş batınca yola çıkacaklar.
17. ve 18. sorular parçaya göre cevaplandırılacaktır.
17. Parçada kullanılan anlatım tekniği aşağıdaki-lerden hangisidir?
A) Betimleyici anlatım
B) Tartışmacı anlatım
C) Öyküleyici anlatım
D) Açıklamacı anlatım
18. Parçada anlatılan yerle ilgili hangisi söylenemez?
A)Çok güzel olduğu
B)Portakal ağaçlarıyla süslendiği
C)Havasının ferah olduğu
D)Etrafının evlerle çevrildiği
19. "Ben bir tek kitap okuyandan korkarım." Buyurmuş bir eski Yunan filozofu. Kim bu bir tek kitap okuyan? Tek düşünceye saplanıp kalan mı? Dünyaya daracık bir delikten bakan mı? Çağının gelişmelerine kapalı duran mı, kendi doğrularından başkasına göz açmayan mı? Hepsi de aynı kapıya çıkmaz mı?
"Bir tek kitap" okuyanla ilgili olarak aşağıdaki-lerden hangisi söylenemez?
A)Bir tek doğrunun olduğuna inandıklarından başkalarının doğrularını kabul etmezler.
B) "Bir teklerinin dışındaki tüm çoklu düşünmelere, değer yargılarına tahammül edemezler.
C)Aynı problemin birden fazla çözüm yolu olabileceğini de düşünürler.
D) Düşüncelerine siyah ya da beyaz renk hakimdir; griye yer vermezler.
20. Akla ve bilime fazlasıyla önem vermeliyiz. Batıl düşüncelere, hurafelere ve geçerliliği ispatlanmamış düşüncelere karşı çıkmalıyız. Bu parçada neye karşı çıkılmaktadır?
A)Bilimden faydalanmanın gerekliliğine
B) Gerçekliği ispatlanmış olan bilimsel değerlere
C)Batıl, doğruluğu ispatlanmamış düşüncelere
D) Geçerliliği ispatlanmış fikirlere
1.C
|
2. A
|
3. C
|
4. A
|
5. D
|
6. C
|
7. C
|
8. C
|
9. C
|
10. B
|
11. D
|
12. C
|
13. A
|
14. D
|
15. C
|
16. B
|
17. A
|
18. D
|
19. C
|
20. C
|
|
|
|
|
|
|